- itiraz
- "objection, disapproval, protest; plea"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
itiraz — is., Ar. iˁtirāż 1) Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma Oyuncuların itirazına rağmen bir üçüncü olarak katılıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Söylenecek söz, karşı söyleme Onun verdiği emre itirazı hiçbirimiz aklımızdan geçirmiyoruz. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itiraz etmek — bir düşünce veya kararın karşıtını ileri sürmek, karşı çıkmak Ev sahibinin sözlerine şiddetle itiraz ettiler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
itiraz — karşı çıkış; takışma; karşı koyma … Hukuk Sözlüğü
acele itiraz — verilen kararın tefhim yada tebliğinden itibaren belirli bir süre içerisinde ( genellikle bir hafta ) yapılması gereken, kanunda açıkça sayılan itiraz türüdür. itiraz üzerine kararı veren makam değil itiraz mercii bir karar verir … Hukuk Sözlüğü
iptidai itiraz — ilk itiraz … Hukuk Sözlüğü
akan sular durmak — itiraz edememek, söyleyecek sözü kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şunu bunu bilmemek — itiraz dinlememek, mazeret kabul etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDİLLE-İ KATI'A — İtiraz edilmeyecek derecede kat î ve sağlam deliller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TERİZ — İtiraz eden. Kabul etmeyen. Bir şeyi beğenmeyip bozulmasını isteyen, aksini iddia eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TERİZÜN-FÎH — İtiraz olunan karar, hüküm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'TİRAZ — (İtiraz) Kabul etmediğini bildirmek. Bir fikir veya işin olmasını kabul etmemek. * Men eylemek. Men olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük